Yazılar

Piazza Navona

Piaza Navona, Roma’nın en görkemli ve turistik meydanlarından biridir. Eğer Piazza Navona’yı daha önce ziyaret etmemişseniz onu ilk gördüğünüz an tüm heybeti ile içine çeker ve büyüler sizi.

Roma kendisi kadar meydanları ile de ünlü bir kenttir. Bu görkemli meydanlar ve tarih birleşip Roma’yı oluşturmuş dersek yanlış bir tabir kullanmış olmayız sanırım.

Bana göre Roma’nın tüm meydanları çok ihtişamlı. Zaten şehrin her bir noktasından tarih fışkırıyor. ‘’Roma’nın bütün meydanları ihtişamlı’’ dedik; ama hepsi bir yana Piazza Navona bir yana.

Piazza Navona’ya hem Pantheon hem Campo dei Fiori hem de arka sokakları, Tiber Nehri’ni aşarak Vatikan ve Castel Sant Angelo tarafından da ulaşabilirsiniz.

Piazza Navona hep biraz bohem gelmiştir bana. Bir Montmartre değildir tabi ki de ama meydanda bulunan sokak ressamları ve müzisyenler bu havayı solutuyor ve hissettiriyor insana. Devamını Oku

Milano’da Nereleri Ziyaret Edebilirsiniz?

MILANO NEREDEDİR?

Milano İtalya’nın kuzeyinde Lombardiya bölgesinin başkentidir. Yaklaşık 1 milyon 300 bin kişinin ikamet etmekte olduğu şehir modanın da başkenti olarak anılır. Nüfus popülasyonu açısından da İtalya’da 2.sıradadır. Devamını Oku

Bergamo Gezisi

BERGAMO NEREDEDİR?

İtalya’nın Lombardia bölgesinde bulunan şehir. Lombardiya’nın başkenti olan Milano’ya 40 KM. mesafede olan Bergamo denizden 250 metre yükseklikte konumludur. Şehir Alta (üst) ve Bassa(alt) olmak üzere iki bölüme yarılmıştır. Yaklaşık 120.000 kişinin yaşamakta olduğu şehir Milano’nun gölgesi altında olsa da her yıl hatırı sayılır derecede turist tarafından ziyaret edilmektedir. Devamını Oku

Milano ve Bergamo Havalimanları’ndan Şehir Merkezlerine Nasıl Gelinir?

Milano ve Bergamo aralarında 40 Kilometre mesafe bulunan iki şehir ve iç içe girmiş durumda. Bergamo ve Milano’da toplam 3 havalimanı bulunuyor ve bu şehirlere yolculuk yapanlar bu limanları kullanmakta. Ciddi bir trafik akışının olduğu bu havalimanları sırası ile Linate, Malpensa, Bergamo ıl Caravaggio Orio Al Serio. Devamını Oku

Venedik: Hayal Mi Gerçek Mi?

1.Gün:

Türk Hava Yolları saat 10.25 uçağı ile İtalya’nın kanalları ve karnavalları ile ünlü Venedik şehrine gitmek üzere yola çıktık.  Uçağımız 10.50’de havalandı ve yerel saat ile 14.40’ta Venedik Marco Polo Havalimanı’na indik. Marco Polo Havalimanı çok küçük bir havalimanı; ama bunun tam aksine Ortadoğu’dan ve Asya’dan gelen birçok 777 tipi büyük uçak alanda duruyor. Marco Polo Havalimanı’nda işler sandığınız gibi hızlı yürümüyor, terminale girdiğiniz de gruplar halinde pasaporttan geçiş yapıyorsunuz, yaklaşık 1 saat gibi bir sürede pasaport işlemlerimizi tamamlayıp gümrük kısmından dışarı çıktık. Devamını Oku

Udine Hakkında Kısa Kısa

UDINE NEREDEDİR?

Udine, Kuzeydoğu İtalya’da Slovenya sınırına 40 KM mesafede bulunmakta olan bir şehirdir. İtalya’nın Friuli-Venezia Giulia bölgesinde bulunur ve diğer büyük İtalyan şehirlerine nazaran daha küçük, sakin ve güvenlidir.

UDINE’YE NASIL GİDİLİR?

Udine’de havalimanı bulunmuyor. Udine’ye seyahat edecekler için en mantıklı uçuş noktası Venedik Marco Polo Havalimanı. Buradan alınacak bir tren ile kolaylıkla Udine’ye ulaşılabilir. Devamını Oku

MSC ORCHESTRA İle Marsilya’dan Cenova’ya

Aylar öncesinden MSC ORCHESTRA gemisi ile Marsilya-Genova yolculuğumuz için biletlerimizi almıştık. Zaman çok hızlı aktı ve bir Eylül günü seyahat tarihimiz gelmişti.

Gemi konaklama belgelerimizi, uçak biletlerimizi ve gemi sonrası Nice’te yapacağımız otel konaklamamızın belgesini seyahat dosyamıza koyup, valizlerimizi de kapattıktan sonra yola çıkmak için hazır hale gelmiştik. İlk durağımız İstanbul-Marsilya uçuşumuzu gerçekleştirmek için İstanbul Atatürk Havalimanı oldu. İstanbul-Marsilya uçuşumuzu THY ile gerçekleştirdik ve uçuş 3 saat 30 dakika sürdü. Devamını Oku

Vatikan; Cumhuriyet İçinde Cumhuriyet

Vatikan, cumhuriyet içinde cumhuriyet. İtalya’nın başkenti Roma’nın içinde bulunan bu şehir devlet; Hıristiyan dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olup Katolik mezhebinin ruhani lideri olan Papa ‘da bu şehir devletin devlet başkanıdır.Yılın her dönemi ziyaretçi akınına uğrayan Vatikan’ın Katolik İsviçre vatandaşlarından kurulu 100 kişilik bir muhafız ordusu da bulunmaktadır.

NASIL GİDİLİR?

Roma ‘da A ve B olmak üzere iki metro hattı bulunmaktadır.Vatikan’a gitmek için kullanmanız gereken hat A olup Ottaviano ‘’San Pietro’’ yada Cipro ‘’ Musei Vaticani’’ duraklarından birinde inmeniz gerekmektedir.Bu duraklardan birinde indikten sonra Vatikana’a yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüş ile kolayca ulaşabilirsiniz.

VATİKAN’DA NERELERİ GEZMELİ?

San Pietro Meydanı, San Pietro Bazilikası, Vatikan Müzeleri, Vatikan Bahçeleri,

SAN PIETRO MEYDANI VE SAN PIETRO BAZİLİKASI.

San Pietro Meydanı Vatikan ile alakalı görsellerin büyük çoğunluğunda görmekte olduğunuz meydandır. Bu meydana adını veren San Pietro Bazilikası ise Vatikan’a gidip de görmeden dönmemeniz gereken en önemli yapılardan biridir. San Pietro Meydanı ve San Pietro Bazilikası’nda yıllar yılı Hıristiyan dünyasının Katolik mezhebine yön verilmiş olup, yüksek duvarlar arkasındaki sisli koridorlara açılan yüksek tavanlı odalarda mezhebin geleceği ve diğer mezhepler, dinler ile ilişkileri hakkında kararlar verilmiştir. Ruhban sınıfı Papa’dan aldıkları emirler ile din adına birçok canlar yakmış ve birçok acımasız karalara imza atmışlardır. Hem Bazilikanın hem de meydanın girişi ücretsiz olup bazilikaya giriş sırasında arama işlemleri nedeni ile uzun kuyruklar oluşmaktadır.

VATİKAN MÜZELERİ.

Musei Vaticani yani Türkçe çevirisi Vatikan Müzeleri, bu çoğul tabir yani müzeleri tabiri sizi yanıltmasın, gezip göreceğiniz müze bir tanedir.Vatikan Müzelerini hakkıyla gezmek için ciddi bir zaman dilimi ayırmanız gerekmektedir.

Vatikan Müzelerine giriş ücretlidir.

Eğer Ottaviano metro durağında inip Vatikan müzelerine gidecek olursanız öncelikle Piazza Del Risorgimento’ya ulaşmalı ve bu meydandan sağ tarafa dönüp Vatikan Şehir Devleti’nin yüksek duvarları dibinden, bir kenarı açık labirentte yürü gibi yürüyüp, müze giriş kuyruğuna ulaşmanız gerekmektedir. Size bu yol boyunca bilet satmak, avantajlı paketler sunmak isteyen bir çok rehber görünümlü ayakçıolacaktır,bu insanlara itibar etmemeniz faydanızdır.Eğer kuyruk beklemek istemiyorsanız ayrıca ziyaret gününüzde net ise online bilet alternatiflerini kullanmanızı şiddetle tavsiye ederim. Online almış olduğunuz bilet sizi hem bu kuyruktan kurtaracak hem de bu tip insanlar ile muhatap olmak zorunda kalmayacaksınız.

Online bilet için; buradan daha detaylı bilgi alabilir ayrıca online bilet, rezervasyon vb. taleplerinizi sonuçlandırabilirsiniz.

Online bilet almayıp kuyruk beklerseniz de dünyanın sonu değil tabii ki. Çok ekstra bir güne denk gelmemiş ve sabah müze açılmadan 45 dakika  kadar önce gelip kuyruğa girmişseniz, çok da dramatik bir bekleyiş yaşayacağınızı sanmıyorum ama bekleme süresinin de ne yazık ki garantisi yok.

VATİKAN MÜZELERİ BÖLÜMLER.

Pinacoteca, Museo Pio-Cristiano, Museo Pio- Clementino, Museo Etrusco, Galleria Degli Arazzi, Galleria Della Carte Geogtafiche, Stanze Di Raffaello, Collezione Arte Religiosa Moderna.

VATİKAN BAHÇELERİ.

Vatikan iç gezisini tamamladıktan sonra Vatikan’ın yarısından fazlasını kaplayan Vatikan bahçelerini ziyaret etmenizi tavsiye ederim.Vatikan Bahçeleri 23 hektarlık bir alana yayaılmıştır.

ROMA PASS VATİKAN MÜZELERİNDE GEÇİYOR MU?

Roma Pass Vatikan müzelerinde geçmez. Vatikan ile ilgili farklı kombineler sunan kartlar mevcut olup o kartlar ile ilgili bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

HANGİ GÜNLER VE HANGİ SAATLERDE ZİYARET EDİLEBİLİR?

Vatikan müzelerine giriş her ayın son Pazar günü ücretsizdir lakin normal şartlarda dahi çok kalabalık  bir ziyaretçi akınına uğrayan Vatikan müzelerinin ücretsiz olduğu gündeki ziyaretçi trafiğinin ne şekilde olacağını az çok tahmin edebiliyorum, tahlili ve tercihi sizlere bırakıyorum.

Pazartesi – Cumartesi / Açık

Pazar / Kapalı

09.00-16.00 / Bilet gişesi açık.

09.00-18.00 / Müze açık.

Giriş Ücreti:16 Euro

Sicilya Gezi Notları

Coğrafyasından ziyade meşhur mafya aileleri ile adından söz ettirmekte olan İtalya’nın Sicilya adasına doğru hareket ediyoruz. Sicilya hem İtalyan hem de değil, kuzeyli İtalyanlar tarafından hor görülen bir bölge. Mafya, Sicilya ile özdeşleşmiş, adada üretim az ve bu nedenle İtalya’nın kuzeyli zenginleri tarafından sırtlarında bir kambur olarak görülmekte. Bu farklı coğrafyayı göreceğim için gerçekten mutlu ve heyecanlı bir şekilde yola çıkıyorum.

SİCİLYA’YA NASIL GİDİLİR?

Sicilya Adası’nın başkenti Palermo’dur. Palermo, adanın kuzeybatı kısmında yer alıyor. THY, bizim ismini daha az telaffuz ettiğimiz, hatta bir çok kişinin bilmediği Katanya ( Catania ) şehrine direkt seferler düzenliyor. Sicilya’da başlıca 3 büyük şehir var, bunlar; Palermo, Messina ve Catania. İstanbul-Catania uçuş süresi yaklaşık 2 saat 20 dakika ama hava trafiği nedeni ile yaklaşık 3 saati buluyor.

1.DURAĞIMIZ; CATANİA:

CATANIA HAVALİMANIN’NDAN ŞEHİR MERKEZİNE NASIL GİDİLİR?

Catania Fontanarossa Havalimanı’nın şehir merkezine uzaklığı 8 kilometre. Pasaport kontrolünden sonra valizleriniz X-Ray cihazı ile aranıyor ( Bu işlem sadece İstanbul’dan gelen uçaklara uygulanıyor).Terminal binasından çıktığınızda sol tarafta, şehir merkezine gidebileceğiniz ALIBUS firması otobüslerini rahatlıkla görebilirsiniz. 20 dakikada bir kalkan bu otobüsler ile Catania şehir merkezine yaklaşık 25 dakika gibi bir sürede ulaşabilirsiniz. Ücreti kişi başı 4 Euro ve biletler 90 dakika geçerli, biletlerinizi otobüs içindeki makinelerde validate etmeyi unutmayın. Liman istikametini izleyerek şehir merkezine ulaşan bu otobüsten; merkez tren istasyonu, Stesicoro meydanı, Duomo meydanı ve daha birçok noktada bulunan duraklarda inebilirsiniz. Ring seferi şeklinde çalışan bu otobüse havalimanına giderken de bu noktalardan binebilirsiniz. Daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Ayrıca terminalden çıkınca sağ taraftan ’’457 numaralı Puplic Bus’’ kalkıyor, ücreti 1 Euro.40 dakikada bir kalkan bu otobüs haliyle çok daha kalabalık oluyor ama hiç de fena bir alternatif değil.

Tren alternatifi de mevcut, durak terminalden çıkınca üst tarafta fakat biz bu yolu tercih etmedik. Eğer tren kullanırsanız; merkez otobüs duraklarının tam karşısında bulunan merkez tren istasyonuna kadar bu tren ile ulaşabilirsiniz. İstasyon oldukça merkezi konumda, bu nedenle şehir içinde ulaşmayı hedeflediğiniz noktalara buradan kolaylıkla devam edebilirsiniz.

CATANIA’DA GEZİLECEK YERLER NERELERİDİR?

Catania’yı rahatlıkla yürüyerek gezebilirsiniz. Yürüyerek gezmek istemeyenler için ise Piazza Duomo’nun hemen yanından kalkan Hopp On Hopp Off turları ve şehir içi gezi trenleri mevcut. Yukarıda da belirtmiş olduğum gibi oteliniz de merkezi bir konumda yer alıyor ise Catania’yı gezerken herhangi bir araç kullanmanıza gerek yok.Şimdi, nereler görülmeli onlara bir göz atalım.

Piazza Del Duomo ( Duomo Meydanı): Via Etnea ‘nın sonunda yer alan ve isminden de anlaşılacak olduğu gibi Duomo’nun da ( Sant’ Agatha Katedrali) bulunmakta olduğu meydan.

Cattedrale Di Sant’ Agatha ( Duomo): Meydana ismini veren katedral. Sicilya bölgesinin en görkemli dini yapılarından biri.

Fontana Dell’Elefante: Duomo Meydanı’nın tam ortasında bulunan fil heykelli havuz. Bir yerde bu meydanın simgelerinden ve buluşma noktalarından biri.

Fontana Dell’Amenano: Duomo meydanının en uzak köşesindeki heykel ve çeşme.

Chiesa Del Sant’Agatha: Duomo’nun hemen yanındaki ’’Via Vittorio Emanuelle 2’’caddesine döndüğünüzde sol kolda karşınıza çıkacak olan kilise Duomo’nun bu caddeye bakan tarafı ile tam olarak karşı karşıya bulunmakta.

Pescheria Fratelli Vittorio: İşte size İtalyan filmlerinden fırlamış bir sahne. Duomo Meydanı’nda bulunan kemerli kapıdan geçtiğinizde, kendinizi birden bire; Pescheria Fratelli Vittorio isimli balık pazarında ki satıcıların bağırış, çağırışları içerisinde bulacaksınız.Balık pazarının yanı sıra; birçok market, kasap,manav, balık yenebilecek ufak dükkanlar ile dolu ve dapdaracık sokakları olan bu bölgeyi gezmeye doyamayacaksınız.

Via Etnea: Bir ucu Duomo Meydanı, diğer ucu Etna yanardağı olan bu cadde; ev sahipliği yapmakta olduğu cazibe noktaları -Mağazalar, restoranlar, kafeler, sinemalar-  ile şehrin en işlek ve popüler caddesidir.

Piazza Stesicoro: Stesicoro Meydanı, Duomo’dan sonra şehrin en işlek ve işlevsel noktası.Via Etnea’nın hemen hemen tam ortasında ve çok merkezi bir konum.Cuma ve Cumartesi günleri Piazza Stesicoro’nun hemen yanında bizdeki Salı Pazarı benzeri ( Çok daha küçüğü)kuruluyor.

Basilica Di San Francesco D’assisi : Duomo meydanından Via Vittorio Emanuelle 2 caddesinin sol tarafına doğru ilerlediğinizde 500 m kadar ileride sağ kolda karşınıza çıkacak olan kilise.

Monumento Al Cardinale: Basilica Di San Francesco D’assisi’nin hemen yanında bulunan görkemli heykel. ’’Dusmet’’ olarak da biliniyor.

Basilica Della Collegiata:  Via Etnea üzerinde Duomo meydanına doğru gelirken sağ kolda.

Piazza Bellini: Şehrin en görkemli meydanlarından biri.

Teatro Massimo Bellini: Piazza Bellini üzerinde bulunan ve hala hizmet vermekte olan tiyatro.

Castello Ursino: 1250 yılında inşa edilmiş olan kaleye Duomo Meydanı’ndan 10 -15 dakikalık bir yürüyüş sonrasında ulaşabilirsiniz. Sergilerin de düzenlenmekte olduğu kalenin giriş 12 Euro, ilginiz var ise ödemeye değer.

 YEME İÇME İLE İLGİLİ MEKAN ÖNERİLERİ:

Sette Piu: Eğer turistik olmayan ve genellikle şehir halkının rağbet ettiği bir mekân arıyorsanız doğru adrestesiniz. Restoran öğlen 12.00-14.00 arası akşamları ise 19.00 itibari ile açık. Makul fiyatlarının yanı sıra muhteşem pizza, makarna, tatlı çeşitleri ile mutlaka deneyimlemeniz gereken bir mekân. Via Sant’Euplio Caddesi üzerinde bulunmakta olan Sette Piu’ya; Via Etnea caddesi üzerinde bulunan meşhur Savia Pastanesi karşısındaki sokağa girerek rahatlıkla ulaşabilirsiniz. İtalya’nın kuzeyi yada Roma ile karşılaştırmayın, fiyatlar Euro bazında gerçekten uygun (Zaten TL’ye çevirdiğimiz taktirde son kur durumları ile bize her şey pahalı)

La Cantina Della Collegiata: Gene turistik olmayan bir aile işletmesi. Burada ucuz fiyatlar ile iyi yemek yiyebilirsiniz. Menüde deniz mahsulleri de bulunuyor. Hoş mekan, tavsiye edilir.

Savia Pastanesi: Meşhur Sicilya tatlılarını ve karşı çıkılması zor İtalyan kahvelerini deneyimleyebileceğiniz 1897’den beri hizmet veren bir mekân. Cannoli, Pistacchio, Cassata gibi meşhur Sicilya tatlılarını mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Savia Pastanesi Via Etnea üzerinde şehrin en meşhur parkı Giardino Bellini’nin karşısında bulunmakta.

Spinella Pastanesi; Menüsünde harika tatlılar, hamur işleri ve kahve bulabileceğiniz, Savia Pastanesi ile yan yana olan mekan, 1936 ‘dan bu yana hizmet veriyor. Mekan popülarite olarak Savia Pastanesi’nin biraz altında kamış olsa da bence aralarında hiç bir fark yok, hatta Spinella’nın çalışanları müşterilere karşı çok daha kibarlar.

Haliyle Catania’da yüzlerce yeme içme mekanı var. Yukarıda sizlerle paylaşmış olduklarım; deneyimlemiş ve memnun kalmış olduğum mekanlar. Mesela Duomo çevresindeki restoranlar genellikle turistik ve çok kabalar, o nedenle oralardan uzak durmanızı öneririm.

CATANIA’DA KONAKLAMA ÖNERİMİZ:

Biz konaklama için Stesicoro Piazza’da bulunan Albergo Stesicoro’yu tercih ettik. Albergo Stesicoro; İtalya’da çokça rastlamakta olduğumuz kat otellerinden bir diğeri. Otel Via Etnea üzerinde, her yere yürüme mesafesinde. Kahvaltı büfesi ufacık ama oldukça yeterli, saçma ve gereksiz detay yok, evde kurulan kahvaltı sofrası mantığında; ’’peynir, salam, yağ, reçel, kruvasan, yoğurt, corn flakes’’ daha ne olsun? Odalar geniş ve tertemiz, banyolar gayet iyi. Fiyatları makul. Otel binanın üçüncü katında, otele giriş yaptıktan sonra size 3 adet anahtar veriyorlar; biri odanızın, diğer iki anahtar ise alt ve üst kapıların. 24 saat boyunca kahve ve çay için sıcak su imkânı mevcut. Otelin her yerinde ücretsiz olan Wi-Fi gayet iyi çalışıyor. Eğer lüks hastası değilseniz size Albergo Stesicoro’u şiddetle tavsiye ederim. Otel hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

CATANİA’DA ŞEHİR İÇİ ULAŞIM NASIL?

Catania’da eğer şehir merkezinde konaklıyorsanız, cazibe merkezlerine ulaşmak için yürümeniz yeterli olacaktır ayrıca Catania’da metro hattı da var. Eğer şehrin uzak noktalarına gitmek isterseniz metro da sizin için iyi bir alternatif olabilir, ayrıca Etna yanardağı civarındaki köylere ulaşmanıza imkan sağlayan Circumetnea trenine binmeniz gereken Borgo İstasyonu’na da bu metro vasıtası ile ulaşabilirsiniz.

CATANIA’DAN DİĞER ŞEHİRLERE ULAŞIM NASIL?

Sicilya seyahatinizi sadece Catania ile sınırlı tutmayıp – ki zaten doğrusu bu – diğer şehirlere de gitmeyi düşünüyorsanız; en iyi alternatifler tren ve otobüs olacaktır. Eğer 3 ya da 4 kişilik grupsanız ’’ araba kiralama ‘’ da kayda değer bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor, araba size tren ya da otobüs ile ulaşamadığınız kasaba ve köylere de ulaşabilme özgürlüğünü sağlıyor.

Catania şehir merkezine çok yakın bir mesafede bulunmakta olan Catania Merkez tren istasyonu ve onun hemen karşısında konumlu otobüs duraklarından bineceğiniz araçlar ile kolaylıkla diğer Sicilya şehirlerine seyahat edebilirsiniz, zaten yazımın devamında diğer şehirlere ne şekilde ulaşabileceğiniz hakkındaki detayları bulacaksınız.

Biletlerinizi internet vasıtası ile alabileceğiniz gibi durak, gar ve otobüs şirketlerinin ofislerinden de temin edebilirsiniz.

Tren Biletleri için : Trenitalia için tıklayınız.

Etna ve diğer şehirlere giden otobüsler için : Etnatransporti için tıklayınız.

Etna Trenleri İçin: Circumetnea için tıklayınız.

adreslerinden daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

2.DURAĞIMIZ; PALERMO:

Catania’dan Palermo’ya gitmek için otobüs ya da tren alternatifini kullanabilirsiniz. Yazımın Catania kısmında da belirtmiş olduğum gibi, Catania tren garı ve şehirlerarası otobüs terminali şehir merkezine çok yakın ve yürüme mesafesinde.

Eğer yolculuğunuzu aktarmasız bir tren seferi ile yaparsanız; Catania-Palermo seyahati yaklaşık 2 saat 50 dakika sürüyor. Cumartesi günleri (2X1 Speciale Sabato) kampanyası ile 2 kişi 1 kişi fiyatına seyahat edebiliyorsunuz, bunun tek şartı biletinizi 3 gün önceden satın almanız. Tren italia internet sitesinden ya da garlardaki makinalardan biletleri kolaylıkla temin edebilirsiniz, ayrıca bilet gişeleri de mevcut.

Bu seyahatimizde Catania-Palermo arasını diğer seyahatlerin aksine araba ile geçtik. Bunun sebebi ise Palermo’dan sonra ünlü Godfather Filmi’nin izini sürüp Corleone Kasabasını da görmek istiyor olmamızdı ve bunu puplic transport ile halletmemize imkan yoktu.  Catania’dan çıktıktan hemen sonra otobana girilip Palermo’ya kadar bu otoban üzerinden gidiliyor. Yol boyunca ücret ödemenizi gerektirecek herhangi bir paralı yol yok. Sürüş yaklaşık 2,5 saat kadar sürüyor. Belirtmek isterim ki Palermo içinde araba park etmek gerçekten büyük sorun, bizim şansımız yaver gitti ve tren istasyonunun hemen karşısında bulunan ana caddenin hemen dibindeki yan sokaklardan birine arabamızı park ettik.

Palermo’da, merkez tren istasyonunun tam önünde Piazza Giulio Cesare bulunuyor,tren istasyonuna sırtınız verip, bu meydandan tam karşıda bulunan Via Roma’ya girdiğiniz zaman, bu cadde sizi Palermo’da görmeniz gereken belli başlı cazibe noktalarına ulaştıracaktır.

Sicilya bir ada ama deniz kenarları genellikle liman, tren yolu, arkeolojik sit alanı; yani şöyle boydan boya yürürüz, kıyıda bir kafede oturup vakit geçiririz gibi durumlara pek imkan yok. Kıyılarda kafe, bar, restoran gibi yapılanmalar pek mevcut değil. Hani bazı sokaklar denize açılmasa bir adada olduğunu unutacak insan en azından Catania, Palermo ve Messina gibi büyük şehirlerde durum böyle.

PALERMO’DA GEZİLECEK BELLİ BAŞLI YERLER NERELERİDİR?

Quattro Canti:  Corso Vittorio Emanuelle 2 ve Via Magueda caddelerinin kesiştiği noktada bulunan, 4 ayrı köşede 4 ayrı eser. Bu eserlerin her biri en altlarında çeşme olmak üzere yukarıya doğru 3’er ayrı heykel ile tamamlanmakta. Diğer adı Piazza Vigliena olan meydanda bulunan Quattro Canti, 17.yy başlarında o dönemin ünlü mimarı Giulio Lasso tarafından yapılmıştır.

Piazza Pretoria & Fontana Pretoria: Quattro Canti’den hemen soldaki sokağa döndüğünüz zaman karşınıza çıkacaktır. Fontana Pretoria ( Pretoria Çeşmesi) üzerinde bulunan heykeler o derece müstehcen bulunmuş ki bu nedenle çeşme Sicilyalılar tarafından ’’Utanç Çeşmesi’’ olarak da anılmaktadır.

Cattedrale Di Palermo: Vittorio Emanuelle 2 caddesi üzerinde, geldiğiniz yol rotasını değiştirmeden, 10 dakikalık bir yürüyüş sonunda Cattedrale di Palermo’ya ulaşabilirsiniz. Palermo Katedrali’nin Sicilya’da görmüş olduğum en görkemli dini yapı olduğu kesin. Tarz olarak Kuzey İtalya’da görmekte olduğumuz katedrallerden oldukça farkı olan yapı; ekseriyetle Malta, Korsika gibi adalarda görmekte olduğumuz katedrallerle benzeşmektedir.

Palazzo Dei Normani: Palermo Katedrali’ne çok kısa bir yürüme mesafesindedir. Palermo’nun en yoğun şekilde ziyaret edilen cazibe merkezlerinden bir diğeri olup Piazza Indipendenza’da bulunmaktadır. Palazzo Dei Normani; günümüzde Sicilya Bölge Meclisi’nin toplantılarına ev sahipliği yapmaktadır.

Capella Palatina: Norman Sarayı bünyesinde Capella Palatina’yı da ziyaret edebilirsiniz.

Porta Nuova: Norman Sarayı’nın hemen yan tarafında bulunmaktadır. Kapı 5.Carlos’un Tunus’tan Palermo’ya zafer ile dönüşünün şerefine 1535 yılında inşa edilmiştir.

Piazza Giuseppe Verdi Ve Teatro Massimo: Piazza Giuseppe Verdi’ye ulaşmak için geldiğimiz yoldan geri dönüp, Quattro Canti’den bu kez sola yani Via Magueda’nın Piazza Pretoria’nın aksi tarafındaki kısmından devam ediyoruz.600 metre kadar sonra varacağımız meydan Piazza Giuseppe Verdi ve bu meydanda göreceğimiz görkemli yapı Teatro Massimo. Baba 3 filminin opera sahneleri de Teatro Massimo’da çekilmiş olup İtalya’nın en büyük opera binası özelliğini de taşımaktadır.

Piazza San Domenica Ve Chiesa di San Domenica: Tetaro Massimo’dan çıkıp onun hemen yanından dik olarak aşağıya doğru inen caddeden tren garından gelirken ilk kullanmış olduğumuz cadde olan Via Roma’ya çıkıyoruz. Piazza San Domenica ve Chieas di San Domenica bu cadde üzerinde, 150 metre kadar tren garı tarafına doğru yürüdüğünüzde sol tarafta karşınıza çıkıyor.

La Vucciria: Palermo’nun tarihi açık pazarı. Piazza San Domenica’nın hemen dibinde bulunmakta. Vucciria, tam bir İtalyan filmi sahnesi gibi. Mutlaka görülmeli.

PALERMO’DA YEME İÇME VE MEKAN ÖNERİLERİ:

La Vucciria’da bulunan salaş restoranlarda et ve balık ürünleri ile yapılmış değişik lezzetler tadabilirsiniz ama burada kalitesi yüksek yerler aramayın. Sokak yemekleri ve sokak yemeklerinin bir tık üstünü sunan aile restoranları.

Trattoria Zia Pia: Ucuz, salaş ötesi, sokak lokantası, aile işletmesi. Hijyen ve kalite beklentisi olanlar uzak dursun. Tipik mahalle arası Sicilya lokantası. Deniz ürünleri ağırlıklı menüsü var.

Ferro di Cavallo: İtalyan ve Sicilya mutfağına has yemekler deneyimleyebileceğiniz en iyi yerlerden biri. Şiddetle tavsiye edilir. Sicilya mutfağı ( Balık, Et, Sebze )

Lincoln Pastanesi: Muhteşem Sicilya tatlılarını bulacağınız mükemmel mekân. Merkez tren garının hemen karşısında Via Roma’nın girişinde.

Bar Liberty: Güzel sandviçler ve harika Tiramisu. Palermo Katedraline giderken; Piazza Bologni’de.

3.DURAĞIMIZ; ’’BABALARIN KASABASI’’ CORLEONE:

’’The Gotfather’’ yani ‘’Baba’’ filminin ana konusu olan Corleone Ailesi’nin çıktığı köy/kasaba olan Palermo’ya bağlı Corleone’yi ziyaret etmeden dönmek olmaz diyoruz ve Palermo’dan hareket edip Corleone’ye doğru yola çıkıyoruz. Palermo şehir merkezinden Corleone; araba ile yaklaşık 2 saat kadar sürüyor. Yolun uzun bir bölümü zigzaglar çizerek devam ediyor ve gerçekten iç bayıltıcı. Filme dair bir şeyler görebilecek olmak ve o havayı teneffüs etme heyecanı yol boyunca bize bu saçma sapan yola katlanma gücünü veriyor. Palermo’dan çıktıktan biraz sonra Corleone tabelaları başlıyor lakin bu tabelalar sizi yanıltmasın, Corleone’ye ulaşmak oldukça zor. Eğer derdiniz sadece Corleone tabelası altında bir resim çektirip dönmek ise yolda rastladığınız ilk tabelanın altında resminizi çektirin ve geri dönün çünkü yol oldukça zahmetli. Corleone’ye vardığınızda da filme ve o ruha ait bir şeyler bulamayacaksınız; sadece bir barda birkaç afiş,hediye dükkânlarında satılan ve tutma yeri silah şeklinde olan The Godfather kupaları, çakmaklar,magnetler. Sicilya genelinde olduğu gibi bu kasabada da halk mevcut mafya hikâyelerinden o kadar sıkılmış ki mafyayı geçin, filme dair bile en ufak bir atmosfer bulmanız imkânsız gibi. Sicilyalılar tam bir anti mafya duruşunda ve filmin onlara yaratabileceği turistlik getiriyi bile ellerinin tersi ile itmişler. Tam emin değilim ama zaten filmin bir iki ufak sahnesi dışında hiçbir sahnesi bu kasabada çekilmemiş.

Palermo’ya kadar gelmişseniz ayrıca ”Baba filmi / Corleone ailesi ve türevleri” benim olduğu kadar sizin de ilginizi çekiyorsa; tüm olumsuzluklara rağmen bu kasabayı görün derim çünkü bir daha ne zaman Corleone’ye bu kadar yakın olabilirsiniz ki?

Bunlar benim izlenim ve düşüncelerim; atacağınız taş vuracağınız kuşa değer mi değmez mi, bunun kararı ise sizin.

4.DURAK; CATANIA’DAN TAORMINA:

Taormina, Sicilya Adası’nın bu şirin kasabası; gerek masmavi denizi, plajları, doğası ve gerekse restoranları, butik otelleri ile son yıllarda iyiden iyiye yıldızı yükselmekte olan bir tatil beldesi. Taormina Messina’ya bağlı  bir kasaba.

CATANIA’DAN TAORMINA’YA NASIL GİDİLİR?

Catania’dan Taormina’ya gitmek için tren ve otobüs alternatifi bulunuyor.

Tren ile: Taormina tren istasyonu şehrin sahil kısmında bulunuyor buna karşın şehrin cazibe noktaları ve merkezi tepelik bir alanda olduğu için trenden indikten sonra tekrar bir araç kullanmanız gerekiyor.Tren ile Catania – Taormina arası 1 saat kadar sürüyor, tek yön bilet 5 euro civarı.Tren biletleri içinde tren italia resmi sayfasından faydalanabilir ve online bilet alımı yapabilirsiniz.

Otobüs ile: Interbus firması otobüsleri ile de Taormina’ya gidebilirsiniz. Taormina’da araçların girmesinin yasak olduğu bir bölge var, Interbus otobüsleri bu bölgenin hemen yanındaki otobüs durağına kadar sizi götürüyor. Yani Otobüs trene göre daha kolaylık sağlayan bir alternatif. Burada dikkat etmeniz gereken nokta şu: Catania’da Interbus otobüslerinin kalktığı terminal, ana otobüs terminalinin hemen arka kısmında ayrı bir yerde. Biletinizi alırken terminalin yerini tam olarak öğrenin, diğer terminale giderek vakit kaybedip otobüs saatinizi kaçırmayın. (Interbus ofisi Via D’amico Caddesi üzerinde ve otobüslerinin kalktığı yer de hemen bu ofisin karşısında)

Otobüs ile Catania – Taormina arası 1 saat 15 dakika kadar sürüyor ve tek yön ücreti 5 Euro civarı.

Daha detaylı bilgi için buradan faydalanabilirsiniz.

Araba ile: Messina yönüne doğru, Taormina tabelalarını takip ederek 55 km gidiyorsunuz. Yol gayet iyi ve kolay. Bu güzergâhta Catania’dan çıktıktan bir süre sonra paralı yola giriyorsunuz, bu paralı yoldan Taormina’ya varmak üzereyken çıkıyorsunuz, ücreti 1.50 Euro. Arabanızı Taormina girişindeki merkez otoparka bırakıp oradan şehir merkezine yani tepeye kalkan otobüslere binebilirsiniz. Biz yürümeyi tercih ettik, yürüme alternatifi daha mantıklı ve keyifli.

TAORMİNA’DA NE YAPILIR?

Taormina, Sicilya’nın en gözde sayfiye yerlerinden biri. Yaz aylarında deniz turizmi nedeni ile dolup taşıyor ve neredeyse sokaklarda yürümek, restoranlarda yer bulmak imkansız bir hale geliyor. Güzel denizi, şahane koyları, kafeleri, restoranları, seyir terasları ile sahilden başlayıp tepelere kadar uzanan şahane bir kasaba. Taormina’da yapabileceğiniz aktiviteler muhakkak ki mevsime göre değişkenlik gösteriyor. Daracık sokakları, şık ve zarif kafeleri, klasik İtalyan lokantaları, deniz mahsulleri ve muhteşem manzarası ile Sicilya ‘ya gelinmiş ise görmeden geçilmemesi gereken yerler listesinde en üst sıralarda bulunuyor.

TAORMINA’DA NERELERİ GÖRMELİSİNİZ?

Taormina’da sokaklarda gezmeli ve şehrin o daracık sokaklarının, tahta panjurlu evlerinin, muhteşem doğasının tadını çıkartmalısınız. Tabi buraya kadar gelmişken;

Duomo di Taormina

San Giuseppe Piazza

San Giuseppe Kilisesi’ni de ziyaret etmenizi öneririz.

Zaten gezmekte olduğunuz sokaklar sizleri eninde sonunda bu meydan ve kiliselerin olduğu noktalara çıkaracaktır.

TAORMINA’DA RESTORAN VE KAFE ÖNERİLERİ.

La Grotta Azzura: Deniz mahsulleri.

Mamma Rossa Pizeria: Pizza

Arco Rosso: Sicilya şarap ve yemekleri.

Mocambo Bar & Cafe: İtalyan kahve, tatlı ve sandviçleri.

5.DURAK; MESSINA:

Messina, Sicilya Adası’nın 3.büyük ve İtalya anakarasına en yakın şehri. Anakara ile Sicilya’yı Messina Boğazı birbirinden ayırmakta olup İtalyan Anakarası dâhilinde Sicilya’ya en yakın şehir Reggio di Calabria’dır.  Sicilya’nın tüm diğer şehirlerinden ve anakaradan Messina’ya tren ya da otobüsler ile rahatlıkla ulaşım sağlayabilirsiniz, bu ulaşımlarla alakalı yardım alabileceğiniz web sayfalarının adreslerini yazımın üst kısımlarında belirtmiştim.

Biz Messina’ya Catania’dan tren ile gittik, yolculuk 1saat 30 dakika kadar sürüyor, ücret ise 8 Euro civarı / tek yön.

MESSİNA’DA GÖRÜLECEK YERLER NERELERİDİR?

Duomo di Messina

Piazza del Duomo

Campanile del Duomo di Messina

Chiesa della Santissima Annuziata

Museo Regionale Messina

Fontana di Nettuno

Madonnina

6.DURAK; ETNA YANARDAĞI:

Catania’dan Etna’ya gitmek için en kolay ve güvenli yol AST firması otobüslerini kullanmak. Yolculuk yaklaşık olarak 2 saat sürüyor, http://www.aziendasicilianatrasporti.it/ adresinden detaylı bilgi ve tarifelere ulaşabilirsiniz.

Etna’da araçların gidebileceği en son nokta Etna’nın zirvesinin 4 KM alt tarafında bulunmakta olan otoparkın bulunduğu nokta, buradan sonra ya teleferiğe binip zirveye çıkacaksınız ya da yürüyerek. Bence teleferikle zirveye çıkmak çok gerekli değil, çünkü tepede de göreceğiniz manzara soğumuş ve donmuş lavlar, zaten tüm bölge bunlarla kaplı.

Aralık ayı başında Etna’ya gitmiş olmamıza rağmen zirveye doğru yaklaştıkça yol kenarlarındaki kar birikintileri gözümüzden kaçmadı. Bir anda Sicilya ile örtüştüremiyor insan ama realite bu. Sıcaklık en az 15 derece kadar değişiklik gösteriyor, yani Etna’ya çıkacaksanız yanınıza sağlam bir şeyler mutlaka alın. Kış aylarında Etna zirvesi bir kayak merkezi olarak kullanılıyor. Araç ile çıkabileceğiniz son noktaya vardığınızda; o bölgedeki otel, mağaza, teleferik, ahşap kokusu, güneşin vuruş açısı ve benzeri etmenler ile zaten bir kayak merkezi havasını hissetmemeniz imkânsız.

Gelelim Etna ile ilgili korku filmi senaryolarına: Etna’ya tırmandıkça eteklerinde ne çok yerleşim olduğunu görüp şaşırıyoruz. ‘’Burada nasıl yaşanır?’’ diye düşünmeden duramıyor insan, sonuçta Etna aktif bir yanardağ. Etna zirvesinde konuştuğumuz yetkilinin anlattıkları ile bu durum hakkında ne kadar kulaktan dolma ve şehir efsanesi bilgilere sahip olduğumuzu fark ediyoruz. ’’ Volkan faaliyete geçtikten sonra 4 KM aşağıdaki kayak merkezindekilerin bile rahatlıkla bölgeden uzaklaşacak zamanı oluyormuş, lavlar çok yavaş ilerliyormuş ama tabi ki bölgedeki yapılanmaya büyük zarar veriyormuş. Lavların şehir merkezlerine ulaşmasını geçin, Etna’nın eteklerinde bulunan kasabalara bile ulaşması çok zormuş ama sarsıntılar her yerden duyuluyor ve yanardağ faaliyette oldukça bütün bölgeye kül yağıyormuş.’’ (Adamın yalancısıyız, daha net bilgiler internet sitelerinde ve kitaplarda).

7.VE SON DURAK; ARŞİMET’İN ŞEHRİ SIRACUSA:

Sicilya’da son durağımız ünlü bilim adamı Arşimet’in de doğduğu ve mimari açıdan çok farklı bir şehir olan Siracusa.

Siracusa’ya Catania’dan tren ile gitmek mümkün. Yolculuk 1 saat 10 dakika civarında sürüyor ve biletler tek yön 7 Euro civarı. Tren alternatifi dışında Interbus firması otobüsleri ile de Catania’dan Siracusa’ya gitmeniz mümkün; lakin yazımın üst kısımlarında da belirtmiş olduğum gibi, Interbus firması otobüsleri ana terminalden değil farklı bir yerden kalkıyor.

Siracusa’da trenden indikten sonra ulaşmanız gereken nokta Ortigia Adası. Şehrin tüm cazibe noktaları bu adada bulunmakta. Ortigia Adası ile şehrin diğer kısımları köprüler ile birbirine bağlanmış durumda, trenden indikten sonra istasyona sırtınızı verip, sol tarafa doğru yürürseniz, bu yol sizi Ortigia’ya kadar ulaştırır.

SIRACUSA’DA GÖRÜLECEK YERLER NERELERİDİR?

Porta Urbica: Şehrin eski giriş kapısı.

Tempio di Apollo: Ortigia döneminin en önemli ve görkemli yapısı.

Piazza Archimede: Arşimet’in şehrinde bir Arşimet meydanı olmaması mümkün mü?

Fontana di Diana: Piazza Archimede’de bulunan görkemli çeşme.

Piazza Duomo: Palazzo Arcivescovile ve Duomo di Siracusa’nın bulunduğu ve Barok mimarisinin tüm ihtişamının gözler önüne serildiği meydan.

Castello Maniace: Siracusa’da bulunan en önemli tarihi yapılardan biri de Maniace kalesidir. Kale,  tarih boyunca Siracusa’nın askeri açıdan en stratejik noktalarından biri olmuştur.

Napoli; İtalya’nın Kabadayısı

Bugünkü  rotamız İtalya’nın Campania bölgesinde bulunan ve ülkenin en büyük 3.şehri olan Napoli.

Napoli denince aklıma ilk olarak çamaşır asılmış dar sokaklar, Sophia Loren, Mars reklamlı açık mavi Napoli forması ve Maradona geliyor.

Napoli’ye daha önce gitmiştim lakin bir grubu maça götürmüş ve bu nedenden dolayı şehri dilediğim gibi gezip dolaşamamıştım. Aklımda hep Napoli’ye tekrar gitmek vardı ve bir Şubat günü Roma ‘dan Napoli ‘ye doğru tekrar yola çıktım.

Roma‘da konakladığımız otel Termini tren istasyonunun hemen dibinde olduğu için trenin kalkış saatine 15 dakika kala otelden çıkıp istasyona yöneldik.

ROMA’DAN NAPOLİ’YE TREN YOLCULUĞU…

Tren biletimizi 12 Euro / tek yön olarak bölgesel tren (Regionale) için aldık. Fakat aynı tren için çok farklı fiyatlar ile biletler mevcut. Bölgesel tren ile Roma – Napoli arası yaklaşık 2 saat sürüyor. Eğer bölgesel tren için bilet aldıysanız biletinizi mutlaka validate edip trene geçmeniz gerekiyor. Bu trenlerde koltuk numarası yok yani trene geç gitmenin cezasını oturacak yer arayarak çekebilirsiniz.

Hızlı tren için bilet almışsanız bileti validate etmenize gerek yok. Koltuklar numaralı. Yolculuk yaklaşık 1 saat 10 dakika kadar sürüyor lakin bilet fiyatları bölgesel trenlere göre daha pahalı. Daha konforlu ve hızlı bir yolculuk için bu parayı vermeye değer diye düşünüyorum.

2 kişi seyahat ediyor olma durumunuzda tren yolculuğunuzu Cumartesi gününe denk getirirseniz ’’Cumartesi bileti (Speciale Sabato 2X1 )ile’’ 2 kişi 1 kişi fiyatına seyahat edebilirsiniz. Bileti seyahat tarihinden en az 3 gün önceye kadar satın almanız gerekiyor. İnternet sitesinden de istasyonlardaki makinelerden de bu bileti temin etmek mümkün. Ayrıca gruplar ve aileler için farklı kampanya biletleri de mevcut. Bu biletler ile alakalı daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Trenimize kalkmasına 1-2 dakika kala biniyoruz. Oldukça dolu, oturabilecek boş koltuk bulabilmek için vagondan vagona geçiyoruz. Nihayetinde 2 saat boyunca futbol ve Napoli konuşacağımız yaşlı bir İtalya’nın karşısına oturuyoruz. Ciao Ciao ‘dan sonra etrafı izleyerek yola devam etmeye başlıyor ve yol boyunca yaşlı İtalyan ile Napoli‘nin şampiyon olduğu günlerden,Maradona, Careca, Alemao ‘dan, bu bölgedeki işsizlikten, durduğumuz istasyonların tehlikeli yerler olduğundan vs. söz ediyoruz daha doğrusu o anlatıyor biz de onaylıyoruz.

Artık Napoli ‘ye varmak üzereyken ’’Eğer Napoli de pizza yerseniz göreceksiniz ki daha önce yedikleriniz pizza değil’’ diyor. ’’Nerede Pizza yemeliyiz?’’ sorumuza ise ’’Napoli de bütün Pizzalar iyidir’’ diye cevap veriyor ve konuyu kapatıyor.

NAPOLI CENTRALE…

Napoli gezisi için indiğimiz merkez tren istasyonu tam da beklediğimiz gibi. İstanbul‘dan vakıf olduğumuz bir keşmekeş var, trenden iner inmez sigara ve para istemeler başlıyor.

Aslında genel olarak tren garlarının çevreleri bu ve buna yakın durumda. Yani bunu Napoli ile özdeşleştirmek yanlış olur. Napoli’nin ismi çıkmış olduğu için bu keşmekeşi ’’İşte Napoli’’ diyerek şehre bağlıyoruz lakin hiçbir şehirde tren istasyonları ve çevreleri gül bahçeleri ile dolu değil.

Napoli tren istasyonunun alt katında Napoli Garibaldi metro istasyonu durağı var, yani metro durağını boşu boşuna başka yerlerde aramayın.

Napoli merkez tren istasyonun alt katına indiğinizde yukarıda da söz ettiğimiz Garibaldi Metro istasyonunu ve Napoli-Sorrento seferi yapan ve Pompei‘ye de gitmekte olan  Circumvesuviania  trenlerinin durağını bulabilirsiniz. Eğer Pompei ‘ye gidecekseniz bu trenlere binip (Mavi hat) Pompei Scavi Villa ‘dei Misteri durağında inmeniz lazım. Genelde 3 numaralı perondan kalkıyor. Bilet fiyatı tek yön 3 Euro civarı ve yoğun dönemlerde Pompei girişini de içine alan gidiş / dönüş kombine biletler satılmakta. Bu hat hakkında daha detaylı buradan ulaşabilirsiniz.

YÜRÜYEREK NAPOLİ NASIL GEZİLİR?

Napoli’ye yapmış olduğumuz bu gezimiz günübirlik bir gezi olduğu için yaklaşık 6 saatimiz var. Bu nedenle yürüyerek panoramik bir Napoli şehir turu yapacağız. Napoli merkez istasyonundan çıkınca, karşımıza Mercan yokuşunu, Eminönü alt geçidini aratmayan, işportacılar ile dolu bir meydan çıkıyor.

Meydanda yeni yapılan metro hattının inşaat çalışmaları da olduğu için ortalık savaş alanı gibi. İstasyonun tam karşısında bulunan Corso Umberto‘ya ulaşmak için dar ve işportacılar ile dolu hattı zor da olsa geçip kendimizi caddenin girişine atıyoruz. İstasyondan çıkınca Garibaldi bölgesine pek bulaşmadan Corso Umberto ‘ya geçmekte fayda var çünkü Garibaldi bölgesi için pek olumlu şeyler duymadık ve Napoli’de yaşayan bir arkadaşım da “Garibaldi bölgesine sadece trene binmek için gitmek lazım” demişti lakin ben fazla sıkıntılı bir durum görmedim.

NAPOLİ GÜVENLİ Mİ?

İstanbul’da yaşayan bir insan olarak bize pek de yabancı manzaralar değil. Ben bu tip yorumları biraz da abartılı buluyorum. İstanbul’dan İtalya‘ya seyahat ederken “aman ha dikkat! kap kaç çokmuş, hırsız doluymuş” diye konuşup öğüt verenlere sadece gülüyorum. Sanki Lozan‘da yaşıyorlar da oradan Napoli ‘ye seyahat ediyorlar. Nedense çok seviyoruz böyle işleri.Önce kendi kapımızın önünü temizleyelim.

Corso Umberto’dan aşağıya doğru devam ederken ilk durağımız L’antic Pizzeria Da Michele olacak. Caddeye girince 10 – 15 metre sonra seyyar satıcı işleri de sona eriyor. Eli yüzü düzgün mağazalar vs. gözümüze çarpmaya başlıyor. Şubat ayı için son derece güzel ve güneşli bir gün olması ise keyfimizi arttırıyor. Michele ‘ye doğru gidiyoruz. Saat daha 10:30 yani bu saat de pizza yemek saçmalık olur ama eminiz ki öğlen ya da akşamüzeri buraya gelirsek delice bir kuyruk olacak ve uzun bir süre beklemek zorunda kalacağız. Corso Umberto üzerinde sağdan sekizinci sokağa girdiğimiz zaman yaklaşık elli metre sonra solda Pizzeria Da Michele ‘yi buluyoruz. Önü bomboş ama saat daha 10:40. Düşünüp taşınıp akşam dönüşte yeriz hem de tam acıkmış oluruz diyoruz ve dönüşte maç kuyruğu benzeri bir kuyrukla karşılaşıp treni kaçırmamak için burada pizza yemeyi üzülerek bir başka Napoli seferine bırakıyoruz. Treni beklerken Gar Pizzasına talim ediyoruz.

NAPOLİ’DE GEZİLECEK YERLER NERELERİDİR?

VIA TOLEDO; Corso Umberto üzerinden Toledo Metro Durağına kadar yürüyor, Napoli’nin en işlek caddelerinden biri olan ve İstanbul İstiklal caddesini andıran Via Toledo‘ya bağlanıyoruz. Corso Umberto caddesi’ni yürümeden şehir merkezine ulaşmak isteyenler merkez tren istasyonunun alt katında bulunan Garibaldi Metro İstasyonu’ndan Line 1 ( Sarı hat) ‘a binebilir.  Toledo Metro Durağı’nda inip şehir gezilerine oradan başlayabilirler.

Via Toledo; mağazalar, restoranlar, kafelerle dolu kalabalık mı kalabalık fakat çok lüks olmayan ve size işte Napoli dedirtecek bir cadde. Sokakların keyfini çıkartıp ana caddeye dik bir şekilde sıralanmış içerlerinde düzensiz ve eski binaların bulunduğu küçük sokaklara da girip çıkarak önemli meydanlardan biri olan Piazza Del Plebiscito ‘ya varıyoruz.

PIAZZA DEL PLEBISCITO;

Piazza del Plebiscito Napoli’nin önemli bir dinlenme ve buluşma noktası. Ayrıca Napoli‘nin Panteonu diye de adlandırılan San Francesco Di Paola kilisesi de bu meydanda. Bu kilisenin kubbesi Panteon / Roma örnek alınarak yapılmış. Napoli de her yer tarih kokuyor ve “Vedi Napoli dopo muori / Napoli‘yi gör sonra öl” cümlesini hak ediyor.

Hava güneşli olduğu için insanlar genelde San Francesco Di Paola’nın merdivenlerinde kendilerine bir gölge bulmuş oturuyor. Çocuklar meydanın ortasında parke taşlar üzerinde kendilerinden geçmiş bir şekilde futbol maçı yapıyor.

Napoli’nin ünlü futbol takımı şampiyon olduğunda bu meydan hınca hınç dolarmış. Napoli en son 1989-90 sezonunda şampiyon olduğuna göre uzun zamandır hınca hınç dolmuyor demektir. Bu meydanı yakın tarihlerde dolduran başarılar genelde İtalya‘nın Dünya şampiyonlukları olmuştur. Napoli taraftarları hala Maradona’nın hatıraları ile yaşıyorlar ve görünüş o ki bu çok uzun bir süre daha bu şekilde devam edecek.

Oturup etrafı izlemek ve dinlenmek için şahane bir yer. Fakat vakit sınırlı olduğu için Napoli sahiline doğru devam ediyoruz.

Via Cesano Console‘yi  takip ederek Napoli sahiline iniyoruz. İndiğimiz cadde Via Nazario Sauro. Napoli‘nin iç kısımları ne kadar kaotik ise sahil kısmı da aksine bir o kadar huzurlu. Geniş caddeler, lüks ve bakımlı binalar, yat limanları, marinalar ve masmavi bir deniz. İç kesimler ile sahil kısmı siyah ile beyaz kadar farklı. Adaletsiz paylaşım Dünya’nın her yerine olduğu gibi burada da karşımıza çıkıyor. Zaten farklı bir durum düşünmek hayalcilik olur. Yürüyerek manzarasını çok merak ettiğimiz Castel Dell‘Ovo’ya varıyoruz.

CASTEL DELL’OVO;

Napoli’nin simgesel yapılarından biri olan Castel Dell’Ovo‘ya giriş ücretsiz. Resim çekmek için çok uygun bir yer. Teras bölümünden muhteşem bir şehir ve deniz manzarası sunuyor. Kalenin etrafı küçük bir balıkçı köyü havasında hoş bir yer. Restoran ve kafeler ile dolu dar sokakların içinde keyifle gezeceğinize eminim. Ayrıca kale surlarında oturup denizi ve martıları dinleyerek, izleyerek de ruhunuzu dinlendirebilirsiniz.

Napoli farklı bir yer. Hem kalabalık hem de huzurlu. Hem gergin, hem de sakin. Bence Napoli İtalya’nın centilmen olmaya da gayret eden kabadayısıdır. Nihayetinde bir liman kenti ve deniz tüm karışıklık ve kalabalığa karşın gene de Napoli’ye dinginlik veriyor; onu koruyor, kolluyor. Varoşlarda çöp kokan sokaklar denize doğru yosun ve tuz kokuyor. Kalabalık sokaklardan deniz kıyısına doğru sıyrıldığınız an, yırttık işte deniz ve huzur diyorsunuz. Yazımın bir kısmında da belirttiğim gibi şehrin istasyon kısmı ile sahil bölümü siyah ile beyaz gibi farklı.

NAPOLI’DE BAŞKA NERELERİ GEZEBİLİRSİNİZ?

 

Castel Nuovo

Museo Archeologico Nazionale

Parco Virgiliano

Duomo

Teatro San Carlo

Palazzo Della Accademica Di Belle Arte

NAPOLİ ÇEVRESİNDE GEZİLECEK YERLER NERELERİDİR?

Napoli gezisi için günübirlik değil de konaklamalı bir gezi yapar ve etrafını; Pompei, Capri adası, Sorrento, Amalfi gibi yerleri de gezmek isterseniz 4 ya da 5 gün kadar bir süre ayırmanızı öneririm. Pompei’ye tren ile nasıl gidebileceğinizden yazımın üst kısmında bahsetmiştim.

Napoli‘den Capri, Sorrento ve Amalfi’ye gidiş dönüşler için buradan detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Her ne kadar benim tarzıma tamamıyla ters olsa da eğer üstü açık bir Hop on hop off otobüsü ile Napoli gezisi yapmak isterseniz de gerekli bilgileri internet üzerinde bulabilirsiniz.

NAPOLİ HAVALİMANI’NDAN ŞEHİR MERKEZİNE NASIL GELİNİR?

Naples Alibus Airport Shuttle ile;

Servisin rotası Capodichino Airport ‘dan Molo Beverello Port ya da Molo Beverello ‘dan Capodichino Airport şeklinde olup Garibaldi Piazza ‘ya da uğruyor (Merkez tren istasyonu)

Biletleri otobüs içinde alırsanız 4 Euro, anlaşmalı acente ya da internet vasıtası ile alırsanız 3 Euro.Biletler 90 dakika geçerli olup otobüse binmeden validate edilmesi gerekmektedir.