Sultanahmet Camii

Sultanahmet Camii ya da yabancıların yaygın kullanımı ile Blue Mosque, İstanbul’a gelen standart bir turistin mutlaka ziyaret ettiği mekânların en üst sıralarında bulunuyor.

Defalarca ziyaret etmiş olmama rağmen güneşli ve ılık bir 23 Nisan gün tekrar kendimi Sultanahmet Cami’nin bahçesinde buldum. Paskalya tatilinin etkisi ile de son yıllarda hasret kaldığımız yoğunlukta bir yabancı turist kalabalığı da vardı. ‘’ Güzel günler geri mi geldi ?’’ diye sessizce sordum kendime. Umarım bir daha son 2,3 yılda yaşadığımız turist yoksunu günlerin yanından bile geçmeyiz.

Anadolu Yakası’ndan Sultanahmet Meydanı’na gelmek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Söğütlüçeşme’den Marmaray’a bindim ve 12,13 dakika sonra Sirkeci’de indim.  Valilik tarafındaki kapıdan çıkıp 10 dakikalık bir yürüyüş sonrası; Topkapı Sarayı, Aya Sofya ve Sultanahmet Cami’nin görkemli görüntülerinin etrafımı sardığı ve nereye baksam tarih kokan Sultanahmet Meydanındayım.

Sultanahmet Meydanı hem Osmanlı hem de Bizans döneminde İstanbul’un ‘’SIFIR NOKTASI’’ olmuştur. İmparatorlukların yönetim merkezlerinin burada olması da haliyle görkemli yapılar yoğunluğunu bu meydanda oldukça arttırmıştır.

Sultanahmet Cami’nin bahçesindeyim. ‘’Bu bahçeden tarih boyunca kimler geldi kimler geçti?’’  diye soruyorum kendi kendime. Etrafta yüzlerce insan var, birçoğu sadece orada bulunduğunu ispat adına bir fotoğraf çekip devam etmek derdinde. Hâlbuki ne derin bir tarih var burada, sadece bir öz çekim yapıp devam etmek ve merak etmemek nasıl bir saygısızlıktır tarihe? Standart eğitim seviyesinde bir yabancı bizden daha meraklı bizim eserlerimize, bu sadece bizim ülkemize gelince değil her gittikleri yerde aynı bu durum.

Neyse gelelim Sultanahmet Cami’nin kısa tarihçesine…

17.YY’ın ilk çeyreğinde Sultan 1.Ahmet tarafından dönemin baş mimarı Sedefkâr Mehmet Ağa’ya yaptırılmıştır. Sultanahmet Camii ve Külliyesi: Hünkâr kasrı, sıbyan mektebi, medrese, arasta, hamam, darüşşifa, imaret-i amire, tabhaneler, han, darulkurra, türbe, sebiller, çeşmeler, dükkânlar, mahzenler, kahvehane ve evlerden oluşmaktaydı. Sultanahmet Cami’nin Blue Mosque olarak da anılmasının nedeni; caminin iç mekânını süsleyen çinilerin ortaya çıkarmakta olduğu rengin ağırlıklı olarak mavi olmasıdır. Camiyi farklı bir isim ile de anılmaya götürecek kadar bu eser üzerinde etki yapan çiniler; İzmit ve Kütahya’dan getirtilmiş bunun yanı sıra da yaklaşık olarak 22.000 civarı çini kullanılmıştır.

Sultanahmet Camii, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde bulunan ilk ve tek 6 minareli camidir.Sultanahmet Camii, 43 metre yüksekliğinde ve 23,5 metre çapında bir kubbeye sahiptir. İç mekân 260 pencere vasıtası ile gün ışığından yararlanmaktadır.Camide şerefe sayısı 16 olup bu rakam Sultan 1.Ahmet’in Osmanlı İmparatorluğu’nun 16.padişahı olmasını işaret eder.  Sultan 1.Ahmet’in mezarı gene Sultanahmet Camii Külliyesi içinde, Sultan Ahmet Türbesi’nde bulunmaktadır. Sultan Ahmet Türbesi geçirdiği yenileme sonrası 2018 yılının Mart ayında ziyarete tekrar açılmıştır.