Aladağlar Hedikli Kar Yürüyüşü
Bugün Aladağlar hedikli kar yürüyüşüne katılmak için saat 21.35 uçağıyla Ankara’ya gidiyorum, böyle bir tecrübeyi ilk kez yaşayacağım. Organizasyon Ankara’da bulunan Montis Trips and Expeditions tarafından düzenleniyor.
Montis Trips and Expeditions’un programları hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Ankara’ya Varış:Saat 22.30’da uçak Esenboğa Havalimanı’na indi ve buradan Belkoair işletmesi otobüsüne binerek Kızılay meydanına ulaştım, ulaşım ücreti 11 TL. Havaş seçeneği de var; ama HAVAŞ Kızılay meydana gitmiyor, AŞTİ’de inmek zorundasınız. Kızılay’dan Montis Turizm’e gitmek için taksiye bindim, ofisleri Çankaya’da, Ata Kule’nin yakınında, tabi hareket saatimiz gece 01.00 olunca ben erken gelmiş oldum. Biraz oyalandıktan sonra acente yetkilileri geldi, hepsi gayet iyi arkadaşlar, yakın ilgi ve alaka gösterdiler.
Grup İle Buluşma Ve Yola Çıkış:Saat 01.00’de Ankara’dan Niğde Çukurbağ köyüne gitmek üzere depar aldık, saat 01.45 gibi Ankara’dan çıkmıştık, yolculuğumuz yaklaşık 5 buçuk saat sürdü, sabaha karşı saat 06:30’da köyde bulunan pansiyon eve geldik. Pansiyon’un adı Taurus Guest House, evin sahibinin adı Ahmet, Ahmet abi klasik bir Niğdeli, tam bir köy adamı. Biz eve vardığımızda evin ortasında bulunan sobanın üstünde taze çay demlenmiş halde bizi bekliyordu. Kısa bir mola ardından biraz dinlenmek üzere odalara dağıldık.
1.Gün / Rotamız; Aladağlar Emli Boğazı:Kahvaltı sonrası hazırlanarak Saat 10.00’da Aladağlar yürüyüşünün ilk noktası Emli Boğazı için hareket ediyoruz. Hava güneşli fakat keskin bir soğuk var. 15 dakika sonra milli park girişine geldik. Malzemelerimizi ve hediklerimizi alarak içeriye doğru yürümeye başladık. İlerledikçe ve kar iyice yoğunlaşınca yürümekte zorlanmaya başladık, bir noktada durup hediklerimizi bağladık. Hedik olayı benim için yeni bir tecrübe, dağ liderimiz eşliğinde kar yürüyüşümüz başladı, hediklerle yürümek oldukça kolay zaten aksi takdirde yürümek mümkün değil, dize kadar kara batıyorsunuz.
Genel olarak orta seviye zorlukta bir yürüyüş, zaman zaman tırmanışlar olsa da çok zevkli. Bu ilk gün yapmış olduğumuz aktivite toplamda 4saat 58 dakika sürdü ve 12,2 km ile son buldu. Saat 17.30 gibi pansiyona döndük ve birkaç arkadaş ile birlikte gün batımı fotoğraf çekimi için dışarıya çıktık. Saat 19.00 gibi akşam yemeğini yedik ve sonrasında soba başında çay sohbeti ile yavaş yavaş günü bitirdik.
2.Gün / Rotamız; Demirkazık Dağı Cımbar Boğazı:Bu sabah 09.00’da kahvaltı yaptık ve yarım günlük aktivite için hazırlandık. Saat 10.00’da Demirkazık Dağı Cımbar Boğazı yürüyüşümüze başladık. 1 Kilometre kadar karlı ve taşlık zeminde yürüyüşten sonra hediklerimizi takma zamanı geldi. Vadiden içeri doğru girdikçe kar yoğunlaştı ve parkur ilk güne göre daha zorlaştı; fakat içeriye doğru yürüdükçe karşıma çıkan muhteşem manzara tüm zorluklara ve yorgunluğa değerdi. Cımbar Boğazı için yürüdüğümüz parkur, bir önceki gün yapmış olduğumuz yürüyüşten daha zevkli ve güzel.
Bu bölge tek kelime ile mükemmel, kayaların tepesinde; dağ keçileri, tepemizde; kaya kartalları ve küçük kuşlar. Dağ liderimiz Oral’dan aldığım bilgiye göre; yürümüş olduğumuz vadi bundan 10 yıl öncesine kadar dağlardan gelen kar sularının erimesiyle oldukça yoğun akan bir nehirmiş, küresel ısınma neticesinde zaman içerisinde su azalmış ve nerdeyse bitme noktasına gelmiş. Bu yürüyüşümüz 3 saat 48 dakika sürdü ve 9,6 km ile son buldu.
Pansiyona dönüp hazırlıkları tamamladık ve yola çıktık, yemek molası için Orhan Ağaçlı Tesisleri’nde mola verdik, çok uzun yıllar oldu buraya gelmeyeli, tesis resmen evrim geçirmiş. Akşam saat 21.00’da Ankara AŞTİ terminaline vardık. Ben grupla vedalaşarak burada indim ve havalimanına gitmek üzere 21.15 Havaş’a bindim.
Artık İstanbul’a geri dönüş vakti.